Ufkun Düşüşü ya da Geceyen Çevmeler II, 2018 (I) “İnsanların tanrısı olsa olsa günahkâr bir anne olabilirdi en fazla Ve bunu herkesin böyle yaşadığını bilen birkaç kişiden biri de İsa idi O sadece oradaydı, ve biraz da kaygılıydı.. Onun yerinde olan herhangi birinin olacağı kadar..ne eksik, ne de fazla Bu yüzden sadece kendisinin öyle olduğunu bildiği, iyi niyetle bir yalanı konuştu. ..ve Peter asla anlayamayacağı için –çünkü o kendi tanrısını çok istiyordu– Mary‟i seçti. Yalanını yine kendine has bir yolla itiraf etmek için.. Çünkü günahkâr bir annenin çocuğu bile günahkâr ölebilir bu dünyada Ama oluşun kendisi bu ya, bazen eğrisi doğrusuna denk gelir..bazen de gelmez Mary, İsa‟yı ve onun yalanını sevdi..ve devam ettirdi Zaten düşününce..dönecek pek bir yeri de yoktu Mary‟nin.” (II) “İnsanların tanrısı olsa olsa günahkâr bir anne olabilirdi en fazla Ve bunu herkesin böyle yaşadığının erken farkına varan çocuklardan biri idi İsa.. Ama kendi annesinin günahkârlığına o kadar uzun süre baktı ve baktırıldı ki, Unuttu bunu..kendini de. Doğru olduğuna inandığından fazlasını konuşmadı hayatı boyunca. Herhangi bir akıl hastasından çok daha fazlasıydı. Ama pek de bir farkı yoktu on(lar)dan.. Peter tanrısını o kadar çok istiyordu ki, Çoğu günler İsa‟nın sözlerini sadece dinler ve düşünürdü..Ama Mary.. O, İsa‟nın gördüğünü görebilecek kadar sanrısal bir hayata mahkûm edilmiş yaşıyordu, Çocukluğundan beri.” (III) “İnsanların Tanrısı İsa ile yalnız konuştu..ve İsa da Mary ile.” ... Kar Küresinde bir Gündüz Sadece kar–taneleri görüyorum..onların yönelimsiz gelişlerini. Ve rol yapıyor, tıpkı Evren, karbonların tamamen heder edilmesinden farklı bir şeye dönüşüyormuş gibi Bu yüzden tüm varoluşunu göksel bir sessizlik için satıyor Cennetlerin rüyası artık o kadar da uzak değil Neredeyse tadacağım bu rol yapmada ve bu rüyalarda ne hissettiğimi [..] Skene yok..teogoninin şiiri burası hakkında hiçbir şey bilmez Ve onun şimdiki–olma hâli ve önceki–olma hâli hakkında Oksimoron diye çağrılan sadece düşünme ya da konuşmayla ilgili değildir Ama aynı zamanda varlıkla ilgilidir ve varlığın kendisinin bir parçasıdır Bu, benim dudaklarımı uyuşturan varlık değil Bu, hareket eden ve hareket etmeyen yabani kadife çiçeğinin içindeki harmoninin karnavalı Gerçekten bu tümlüğe dokundun mu? [..] dokundum Ve içerisi için bekler–bırakılmış olan, Geride olan değildir. Onun dışarda olduğunu söylemek bile zor, olmamaklığın yoksunluğundan. (kar–tanelerini görmeye geri düştüm) Sanırım dokunmadım..sadece o rol–yapma hâli tarafından kandırıldım..değil mi? Kar Küresinde bir Gece Sadece kartaneleri görüyorum..onların yönelimsiz gelmelerini. [Ve bu sefer rol yapmıyorlar..daha fazla] Tercümesi ve mânâsı bu parçalanmış dünyadan hep esirgenecek, Sunul bir metanetin rizomu Bu elyaf silüette saklanıyor olmalı. Kendini bakılmaya açan başka yer kalmadı zira. Kendini bakılmaya açmayanların ise çok önceleri bunlardan vazgeçtikleri, Sokak sanatçılarının etrafta kimse yokken gece çaldığı şarkılar dâhil Demini almış tüm mağrip masalları tarafından biliniyor zaten. Kar–taneleri, insanlıktan diller çalan riyakâr ve meşum delegeler gibi davranırken Sınır muhafızlıklarını felç geçirerek kısa süreliğine kaybeden bu koralların Yakınındaki müsveddede beklemeliyim Sadece elçilerin nefret etmeye hak kazandığı o apolojist flamaları çalmak istiyorsam ..beni başka bir tanı ya da forseps götüremez çünkü Karanlığın ne–idüğü asla belli olmayacak fundamental balyalarına. –Hikâyesini bilmediğim her şey benim için çirkin mi hâlâ?– Ya da karanlığın kendisine düşmeden onun içinde(n) Yürüyebilmeyi öğrenmiş o mahlûkatlar, ellerine dönüşmüş bu flamaları kime götürüyor asla başka bakmayan gözlerle? Kendi fragmanlarının vasisi yine kendi olan. Varlık ve yokluğun tazmin ödediği(dir) hiçlik? (O kar–taneleri görmeye geri düştüm) Axis mundilerin bile bahşetmeye yetersiz olduğu her–ne–ise ile karşılaştım.
I owe special thanks to Bruce Martin and Evelyn Timberlake ( at the Library of Congress ) ; Philip Milato and Steve Crook ( at the Berg Collection ) ...
... Alice: “In Search of Our Mothers' Gardens” 157 Warwick Prize for Women in Translation 38 Wertenbaker, Timberlake 21 Wilson, Emily (trans.
HENRY TIMBERLAKE'S CHEROKEE WAR SONG 1. That Timberlake's memoir contains the first English translation of the words of a Native American song seems to have ...
“Justin Timberlake, 'The 20/20 Experience': Is There a Visual Preference for Whiteness?” Interview with Marc Lamont Hill. HuffPost Live, 27 March 2013.
Thompson , E . in Pollard 1923 . Thompson , J . Shakespeare and the Classics , 1952 . Tillyard , E . Shakespeare ' s History Plays , 1944 . Timberlake , P ...
In The Problem with Pleasure, Frost draws upon a wide variety of materials, linking interwar amusements, such as the talkies, romance novels, the Parisian fragrance Chanel no. 5, and the exotic confection Turkish Delight, to the artistic ...
Similarly, he deplored the picturestories of A. B. Frost in his Stuff and Nonsense ... When he'd eaten eighteen, He turned perfectly green, Upon which he ...
Renew'd by ordure's sympathetic force, As oil'd with magic juices for the course, ... William Frost (1953; reprint, New York: Holt, Rinehart and Winston, ...
D'Albertis, Luigi. New Guinea: What I Did and What I Saw. 2 vols. London: S. Low, Marston, Searle & Rivington, 1881. First published 1880.
... i ge 3 let S deal ing ge a lings ge at t Joe a f J & at n ce at h-ced ge at hly ue to 3 sec ge is a te debit de cap it a t e u ge c e it ful ge c e i ve ...